top of page

THEODOSIUS ZİYARETÇİ MERKEZİ

ULUSAL MİMARİ PROJE YARIŞMASI 1. ÖDÜL

Yıl

Durum

İşveren

Alan (m²)

2020

SÜRÜYOR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi

18000

Ekip

ALISAN CIRAKOGLU / ILGIN AVCI / BATUHAN KUMRU / ASLIHAN KUMRU / DENIZ AKYUREK

“İZ”


Theodosius Limanı bölgesi Neolitik dönemden günümüze uzanan geniş bir zaman diliminde üst

üste gelen katmanların izlerini taşımaktadır. Günümüzde İstanbul için önemli bir transfer merkezi

olan alanı ele alırken; öncelikli hedef olarak bu izler arasındaki sürekliliği görünür kılarak,

mekanın hafızasını kentliye sunmak amaçlanmıştır.


Kentsel, yapısal ve sanatsal ölçekte bu izlerden oluşturduğumuz rotalar sayesinde, yeraltında

yolculuk eden veya yer üstünde dolaşan k entli için bölgenin tarihi hakkında farkındalık oluşturmak

hedeflenmiştir.


Bölgede bulunan çok katmanlı izler göz önünde bulundurulmuş olup, yeraltında bulunan transfer

yapısının ve bu yapının yeryüzünde oluşturduğu döşemenin nitelikli bir kentsel mekana dönüşerek

kamusal yaşama katkı sağlaması planlanmıştır. Bu sayede Yenikapı transfer merkezinin

İstanbul raylı sistem ağında özellikli bir yere sahip olacağı düşünülmektedir.





Önerilen Ziyaretçi Merkezinin alanda oluşturduğu yeni İz, meydan ve kazı çukuru arasında oluşan

mekansal ve zamansal eşiğe “hafifçe asılarak” dönemler arası sürekliligi güçlendirmektedir.


Yenikapı meydanı için önerilen sergileme katmanında; alanın geçmişini kentliye sunmak için,

Yenikapı Kazılarının Buluntularının meydan yüzeyine oyularak işlenmesi önerilmiştir. Yağışlı havalarda bu İzlerde oluşan ve kaybolan su birikintileri zaman içerisinde yok olan deniz katmanına

gönderme yapmaktadır.




Theodosius Limanı gezi rotası Atatürk Bulvarı kesişiminde genişleyerek ziyaretçi merkezinin oluşturan ve odak alanında bulunan kazı çukuru, meydan, ulaşım hatları gibi kentsel çekim noktalarını birbirleriyle ilişkilendirmek için önerdiğimiz iskele strüktür ile başlamaktadır.


Meydan ve Kazı çukurunun ara kesitine “asılan” ve Ziyaretçi Merkezini oluşturan iskele strüktür bölgenin geçmişi ve mevcut hali arasında bir gezi rotası tariflemektedir.





İskelenin kazı çukuruyla oluşturduğu ara kesit metronun hızlı dolaşım sistemine alternatif olarak bölgenin arkeolojik katmanları hakkında bilgi sunan ve meydan ile raylı sistem arasında bağlantıyı sağlayan bir keşif rotası olarak planlanmıştır.


Önerdiğimiz çelik strüktür mevcut betonarme metro istasyonu yapısına ankrajlarla sabitlenmiştir. Bu sayede kazı çukuru ve buluntular ile fiziksel bir ilişki oluşmamaktadır. Yapım aşamasında da imalatlar kazı çukuruna müdahale edilmeden, meydan kotundan uygulanacak şekilde planlanmıştır.


İskelenin oluşturduğu yarı açık mekanlar da sergi deneyimin bir parçası olarak kurgulanmıştır. Strüktürün oluşturduğu teraslardan kazı çukurunda sürdürülmesi planlanan arkeolojik faaliyetler izlenebilmekte, strüktüre asılan panolar ve dijital sergi elemanları sayesinde bölgeden çıkarılan buluntular hakkında bilgi edinilebilmektedir.





Metro yapısının betonarme duvarı sergi sisteminin bir parçası olarak ele alınmıştır. Beton yüzeye monte edilen perfore metal levhalara alanın stratigrafik kesiti işlenmiştir ve bölgenin geçmişinin bu katmanlar üzerinden aktarılması hedeflenmektedir. Bu kesit üzerinde açılan sergi nişlerinin alandan çıkarılan çeşitli buluntular bulundukları kotlara göre yerleştirilerek izleyicin bölgenin farklı katmanları ile ilişki kurması hedeflenmiştir.


Rota bilet holü kotuna ulaştığında, betonarme duvarda açılan çeşitli boşluklar sayesinde kazı çukuru meydan ve raylı sistem arasında görsel ve fiziksel ilişki sağlanmıştır. Iskele struktur üzerinde yer alan prizmatik mekanlar bilet holüne taşarak serginin sürekliliğini rayli sistem içerisinde devam ettirmektedir. Peron katına yerleştirilen dijital sergi panoları alanda keşfedilmiş en eski iz olan Neolitik katman hakkında bilgi vermektedir.







bottom of page